Gebelik Nasıl Meydana Geliyor?

Gebeliğin nasıl oluştuğunu anlamak için öncelikle  normal vücut yapımızı bilmemiz gerekir:

KADIN ÜREME ORGANLARI

Kadın üreme organları, iç ve dış genital organlardan oluşur.

Dış Genital Organlar:
* Vulva : iç ve dış dudaklar: vagjinanın açıklığını çevreleyen yağ dokusu, ter bezleri ve kıl kökleri içeren deri kıvrımlarıdır.
* Klitoris
* Hiymen (kızlık zarı): İç dudakların 1-2 cm. arkasında vageni çevreleyen ortası boş, 2-3 mm kalınlığında yumuşak bir dokudur. Her kadında farklı yapıda olabilir. İlk ilişki esnasında farklı noktalarında yırtılmaları olarak kanama gözlenir. Bazı kadınlarda kalınlığı ince olabilir ve ilişkide yırtılma olmayabilir.

İç Genital Organlar:

VAGİNA: Rahim ile dış genital organlar arasında uzanan 8-10 cm.lik bir kanaldır

UTERUS (RAHİM):
Armut şeklinde ve büyüklüğünde (8-9 cm)  kas dokusundan zengin bir organdır. Rahim iç kısmını döşeyen tabakaya endometrium denir. Bu tabaka her adet kanaması ile yenilenir. Adetin başında ince bir şekilde iken bir sonraki adete kadar giderek kalınlaşır. Gebe kalındığında bebeğin yerleştği yerdir. Şayet gebelik olmazsa bu doku adet kanaması olarak vaginal yoldan atılır. Diğer adet döneminde aynı olaylar tekrarlar.

YUMURTALIKLAR ( OVERLER): Karnın içerisinde, rahmin iki yanında bulunan 3-4 cm.lik oval sedefi beyaz renkli organlardır.

TÜPLER: Rahmin üst iki yanından yumurtalıklara doğru uzanan 7-14 cm.lik yapılardır. Tüplerin yumurtalıklara yakın olan kısımları fimbria adı verilen parmaksı yapılar bulunur. Bu parmaksı yapılar sayesinde yumurtalıklardan her adetin ortasında atılan yumurtanın tüplerin içerisine alınmasında rol oynar.
Kız çocuğu doğduğunda yumurtalıklarında 400.000 civarında yumurta bulunur. Doğumdan ergenlik dönemine kadar geçen sürede yumurta üretimi olmaz ve yumurtaların bir kısmı dejenere olur. Ergenlik ile birlikte her ay bir yumurta olgunlaşarak atılır. Yumurtalıklardaki yumurtaların dejenere olması sigara, ilaç, radyasyon ve çevresel faktörler arttırabilir. Yumurtalar çok azaldığında menopoz başlar.

GEBELİĞİN OLUŞMASI

Kadın üreme organları içerisinde bulunan yumurtalıklarda yaklaşık olarak 300-400 bin adet olgunlaşmamış yumurta hücresi bulunmaktadır. Adet kanamalarının başlaması ile yani ergenlikten menopoza kadar bu olgunlaşmamış yumurta hücreleri her adet döneminde 1 tanesi tam olgunluğa ulaşarak yaklaşık adet döneminin ortasında yani 14-15. günlerde çatlayarak tüplerin girişine atılır. Bir adet dönemi adetin 1. gününden diğer adetin başlangıcına kadar geçen süredir (yaklaşık 25-35 gün). Adet döneminin başlangıcında beyindeki hipofiz bezinden kaylaklanan uyaranlar ile olgunlaşmamış yumurta hücresi olgunlaşmaya başlar. Yumurtalıklarda yumurtanın olgunlaşmasına eş zamanlı olarak rahim içini kaplayan doku, endometriumda kalınlaşmaya başlar.
Bu dönemdeki cinsel birleşmelerde rahim ağzı (serviks) etrafına atılan sperm hücreleri önce rahim içerisine daha sonrada tüplere geçerek yumurta hücresine erişirler. Yumurta hücresi normalde 1 tane sperm ile döllenerek ilk insan taslağını oluştururlar.Tüplerde gerçekleşen döllenmeden sonra bu döllenen yumurta 7-8 günlük bir süreçte tüpleri içerisinde bulunan silia denilen tüysü çıkıntılar yardımı ile rahim içerisine ulaşır. Şekilde görüldüğü gibi yumurtlama zamanı yaklaşık 14. gün olan bir kadında 10-17. günler (Mavi alan) hamile kalma için uygun günlerdir. Bu günlerde en az 48 saat ara ile ilişkiye girilmesi önerilir. Normal şartlarda herşeyi sağlıklı bir çift bu dönemde ilişkiye girdiği zaman % 25 olasılıkla gebelik gerçekleşir.

Yumurtalıklarda yumurtanın olgunlaşmasına eş zamanlı olarak kalınlaşan rahim içi dokusuna (endometrium) yerleşerek bundan sonraki gelişmelerini gebelik sonuna kadar burada devam ettirir. Gebe kalınması ile normalde adet kanaması ile atılan rahim içi dokusuda atılmayarak o adetin görülmemesine yani gecikmesine sebeb olur. Daha sonra yapılan ultrason ve gebelik testleri ile tanı konur.

Gebelik gerçekleşmezse rahim içi dokusu atılarak bir sonraki adet döneminde aynı olaylar tekrarlar. Kadın yumurtalığında olgunlaşmamış yumurta hücrelerinin bitmesi ile adet kanamaları sona erer ve menopoz dönemi başlar.

Normal bir çift 12 aylık bir sürede korunmasız olarak ilişkiye girmesine rağmen hamilelik olmazsa bir takım incelemeler yapılması gerekir. Burada kadının yaşı önemlidir. 30’lu yıllardan sonra (özellikle 35) bu incelemeler daha kısa süre, 6 ay gibi, yapılır.

 

Gebeliğe Hazırlık

Bebek sahibi olmaya karar verdiğiniz andan itibaren yaşam tarzınızı, alışkanlıklarınızı, varsa sağlık sorunlarınızı gözden geçirmeniz gebe kalmanızı kolaylaştıracak ve gebelik dönemini daha rahat geçirmenizi sağlayacaktır. Özellikle var olan sağlık sorunlarınızın gebelik öncesinde kontrol altına alınarak tedavi edilmesi son derece önemlidir.

Gebelik öncesi dönem, sağlıklı bir bebek sahibi olabilmek için çiftlerin kendilerini fiziksel ve psikolojik olarak hazırlayabileceği bir süreçtir. Döllenme ve implantasyon (döllenen yumurtanın rahmin iç tabakasına tutunması) ile başlayan gebelik sürecinde bebeğin organlarını oluşturan hücreler büyük bir hızla bölünerek çoğalır ve oluşturacakları organ sistemlerine göre farklılaşır. Dolayısı ile gebeliğin bebeğin organlarının oluştuğu bu ilk dönemi çok önemlidir. Bu dönemin en sağlıklı şekilde geçirilebilmesi için anne adayı gebeliğin 2-3 ay öncesinden başlayarak 9 aylık gebelik dönemine hazırlanmalıdır.

Gebeliğe hazırlık dönemi sigarayı bırakmak için çok uygun bir dönem olabilir. Sigaranın zararlarını bilmesine rağmen birçok kişi sigara içmeye devam eder, bir bebeğin sağlığından sorumlu olmak anne adaylarının sigarayı bırakabilmek için daha çok çaba göstermesini sağlar. Gebelik döneminde sigara bırakmayı kolaylaştıran nikotin sakız veya bantları gibi maddelerin kullanımı önerilmez.Pasif içicilikten korunmak için çalışma ortamınızda ve evinizde iyi havalanan bir yerde oturmaya özen göstermelisiniz. Eşiniz sigara içiyorsa bu dönemde sigarayı bırakması bebeğin doğum sonrası sağlığı için de çok önemlidir.
Gebeliğe hazırlık ve gebelik döneminde alkol tüketiminden kaçınmak gerekir. Gebelik öncesi dönemden itibaren alkol kullanılmamalıdır. Alkol doğumsal anomalilere neden olur. Gebelik döneminde az miktar alkol alan annelerin bebeklerinde düşük doğum ağırlığı ve gelişme geriliği görülmektedir. Günlük alınan alkol miktarı fazla ise bebeklerde gelişme geriliği, zeka geriliği, iskelet sistemine ait bozukluklar, kalp, karaciğer ve üreme sistemine ait problemler görülür. Gebeliğin ilerleyen zamanlarında alkol alımı kesilse dahi bebekteki gelişim geriliği devam eder. Gebelikten önce alkol alımını tamamen kesmek gerekir. Eğer doğum kontrolü uygulanmıyorsa menstrual siklusun ikinci yarısında kesinlikle alkol alınmaması gerekir.
Kahve, çay ve kola gibi kafein içeren ürünlerin tüketimi mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Eğer kahve ya da diğer kafeinli içecekler fazla tüketiliyorsa, gebelik öncesinde bunların kademeli şekilde azaltılması gerekir.

Gebelik öncesi dönemde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ve bunların gebelik süresince devam ettirilmesi çok önemlidir. Gebelik öncesi dönemden itibaren temel besin gruplarının hepsinden her gün alınmasına, günde 3 öğün yemek yenmesine ve kalsiyum, demir, folik asit gibi önemli vitamin ve mineralleri içeren besinlerden yeterli miktarlarda alınmasına dikkat edilmelidir. Toksoplazma enfeksiyonu açısından çiğ et yenilmemesi önemlidir.

Vejetaryen olan kadınlar yeterli miktarda protein, kalsiyum ve demir alamazlar. Vejetaryen olan kadınların mutlaka gebelik öncesinde protein alımını arttırması ve vitamin takviyesine başlaması gerekir.
Birçok kadında demir eksikliği görülür. Gebelik öncesinde fazla yakınmaya neden olmayan bu durum gebelikle beraber artar. Demir eksikliği anemiye (kansızlığa) yol açar. Gebelik öncesinde demir eksikliği belirlendiği taktirde mutlaka tedavi edilmelidir. Gebelikten önceki 3 aylık dönemden itibaren günde 400 mg folik asit takviyesi nöral tüp bozukluklarının oluşmasını engeller. Folik asit narenciyede, yeşil yapraklı sebzelerde, fındık, badem ve baklagillerde bulunur. Gebelik öncesi dönemden itibaren doğal besinlerle alınan folik asit yanında 400 mg folik asit içeren multivitaminler veya folik asit tabletleri önerilir. Gebelik planı yapıyorsanız sorunsuz bir hamilelik geçirmek ve sağlıklı bir bebek sahibi olmak için gebelik öncesi ideal kilonuza ulaşmayı sağlamalısınız.
Gebelik döneminde veya doğum kontrol yöntemi uygulamıyorsanız menstrual siklusun ikinci döneminde röntgen filmi çektirmemeniz önerilir. Mutlaka film çekilmesi gerektiğinde ise karın bölgesi kurşun yelek ile korunmalıdır.
Hamilelik dönemi ve öncesinde reçeteli veya reçetesiz satılan tüm ilaçları kullanmadan önce bu dönemde kullanılıp kullanılamayacaklarının araştırılması gerekir. Gebelik dışında kullanıldığında hiçbir yan etkisi olmayan ilaçlar dahi gebelik döneminde kullanıldığında gelişmekte olan bebeğe zarar verebilir. Herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmayan bir kadın menstrual siklusun ikinci yarısında gebe olduğunu düşünerek gerekli önlemleri almalı ve kendine zarar verebilecek şeylerden kaçınmalıdır.
Üreme organlarının durumu ve hastalıkları gebeliği direkt olarak etkiler. Planlanan gebelik öncesinde hekiminize danışarak kullandığınız doğum kontrol yöntemini ne zaman bırakmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz
Gebelik öncesindeki kontrolde anne adayından tüm bu enfeksiyonların değerlendirilebilmesi için gerekli örnekler alınarak testler yapılmalıdır.
Günümüzde ileri yaşta çocuk sahibi olmak isteyen kadınların sayısı artmıştır. Kadının yaşı ilerledikçe yumurtalıkların fonksiyonları yavaşlar ve yumurtalar yaşlanır dolayısı ile gebelik elde edilmesi zorlaşır. Otuzbeş yaştan sonra her menstruel siklusta ovulasyon (yumurtlama) olmayabilir. Yaş ilerledikçe Down Sendromu gibi kromozomal hastalıkların görülme olasılığı ve düşük ihtimali artar.