Hormon Bozuklukları

 Hormon Nedir?

Genç kızlığa geçiş döneminde , ergenlikte hormonal değişimler; beyin, yumurtalıklar ve rahim üçgeninde gelişir. Beyinden, hipofiz bölgesinden yumurtalıklara salgılanan FSH, LH hormonları, yumurtalığı harekete geçirerek yumurtaların uyarılmasını sağlar. Östrojen ve progesteron hormonunun rahim iç tabakasını (endometriyum bölgesini) etkilemesi sonucunda da adet görülür ve hormon döngüsü tamamlanır. Özellikle yumurtalarda üretim başladığı için vücutta, progesteron ve östrojen hormonları aktif hale gelir.
Hormonların Görevi Nedir?
Hormonlar üreme fonksiyonlarının oluşmasına temel hazırlamaktır. Özellikle östrojen hormonu ile memeler büyümeye, kalçalar belirginleşmeye başlar, genital bölgelerde kıllanmalar görülür. Yumurtlama sonrasında salgılanan progesteron hormonu ise rahim içini, adetten 12-16 gün öncesinde döllenmiş yumurtanın tutunmasına hazır hale getiren ve gebeliğin devamını sağlayan bir hormondur.
Hormon Bozukluğu Nasıl Oluşur?
Hormon akışındaki doğal dengeyi (beyin, yumurtalıklar ve rahim arasındaki uyum) sağlayan sistemde herhangi bir sorun yaşanması, hormon bozukluklarına neden olur. Bu hormon bozukluğu oluşmasında genetik faktörler, yumurtalık kistleri gibi etkenler neden olabilir. Kimi zaman da beyinden salgılanan hormonlar hiç faaliyete geçmez ve bu da erken menopozun habercisidir. Kızların normal adet görme yaşı menarş olarak ismlendirilir ve 12-13 tür. Genç kızın 16 yaşında olmasına rağmen hâlâ adet görmemişse mutlaka bir jinekoloğa muayene olması gerekir. Gerekli görülürse jinekolog tarafından hormon ilacına başlanır. Bu hormon ilaçları verilmezse seconder seks gelişimleri, örneğin göğüs büyümesi, kadınlığa özgü gelişimi gibi ilerlemeyeceğinden durum fiziki görüntüsüne yansıyacaktır.
Hormon Düzensizliği Ne Demektir?
Hormon düzensizliği vücuttaki hormonlar ın düzenli salgılanamaması anlamına gelmektedir. Düzensizlik görülen hormonlar, kadınlık hormonları olabileceği gibi özellikle tiroit hormonları da olabilir.
En Sık Görülen Hormon Bozukluğu Nedir?
Özellikle genç kızlarda aşırı tüylenme dışında genç kızlarda görülebilen hormonal hastalıkların başında; yumurtlama fonksiyonlarının sağlıklı olmadığı ‘polikistik over’ sendromu gelmektedir. Polikistik over hastalığının seyrinde genellikle tüylenme ve adet düzensizliği de görülür. Bunun dışında yumurtalık kistleri görülmektedir. Bu kistler de hormonal dengesizliklere neden olabilmektedir. Prolaktin hormonunun yüksek olması adet düzensizliğine ve göğüslerden süt gelmesine neden olabilir. Hatta göğüslerden süt gelmesi birçok genç kızda panik yaratabilmektedir. Tiroit hormonundaki dengesizlik, üreme fonksiyonlarında bozukluklar görülmesine neden olur. Hormon bozukluğu tedavi edilmezse tüylenme iyice ilerler. Adet düzensizliği giderilmediği takdirde ileride yumurtlama fonksiyonlarının sağlıksız olmasına, aşırı kilo alımına neden olabilir. Hormonal dengesizlik kişinin beden sağlığını bozduğu gibi ruhsal dengesini tabii ki sarsar.

 

ÖSTROJEN HORMONU BOZUKLUKLARI

 

Östrojen Nedir?
Östrojen hormonu , kadınların adet döngüsünde ve diğer önemli rol oynayan bir grup steroid hormondur.Östrojen hormonu hem erkek hem kadınlarda bulunmakla beraber, üreme yaşında kadınlarda seviyeleri çok daha yüksektir. Östrojen kadınlarda göğüs gibi ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişimini sağlar ve adet döngüsüyle ilişkili olan endometrium kalınlaşması ve diğer süreçleri düzenler. Folikül uyarıcı hormon (FSH) ve lüteinizan hormon (LH), yumurtlayan kadınlarda östrojen üretimini düzenlerler. Kan dolaşımında bulunan östrojen, FSH ve LH’nin seviyelerinin azalmasına neden olduğu için bazı oral kontraseptiflerde östrojenler bulunur.
Östrojen Hormonu Görevleri Nelerdir?
Kadınlarda bulunan üç ana östrojen, östradiol, östriol ve östron’dur. Menarş ile menopoz arasında başlıca östrojen östradiol dür. Ergenlik çağında vücudun hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH hormonları genç kızlarda yumurtalıkları uyararak östrojen salgısını başlatır.Östrojen hormonu salınımı genç kızlarda boy büyümesi erkeklere nazaran ergenliğin başında başlar, hızlı olur ve daha çabuk biter. Östrojenin etkisi ile genital bölgede kıllanma, kalça bölgesinde yağlanma, memelerde büyüme, meme başının renginde koyulaşma ve gelişme görülür. Genç kızlarda vücut hatları yuvarlaklaşır, meme ve kalçalar dolgunlaşır. Yumurtalıkların hacmi artar, rahim iç ve dıştan kalınlaşır, vagina boy olarak uzar ve içindeki hücreler kayganlığı sağlayan mukus maddesini salgılar. Kadınlarda ergenliğin son noktası olarak adet kanaması gerçekleşir ve bununla beraber boy büyümesi durur. Östrojen progesteron dediğimiz diğer bir hormonla belirli bir düzen içinde çalışır. Adetin ilk iki haftasında östrojen salgılanıp, rahmi büyütür ve yumurtanın oluşmasında rol oynar. Adet döneminin son iki haftasında progesteron salgılanarak rahim salgılarını arttırır, eğer bu dönemde hamilelik gerçekleşirse progesteron rahmi hamileliğe hazırlar, gebelik oluşmaz ise progesteron adet kanaması, mens oluşmasına yol açar.
Östrojen Eksiliği Ne Yapar?Östrojen eksikliği memelerde küçülme, vaginada kuruluk, cinsel ilişki esnasında ağrı, cillte kırışıklık, saç dökülmesi, vaginada sarkma, cinsel isteksizlik ve cinsel ilişkiden zevk almama sonuçlarını doğurur. Östrojen eksikliği olursa kadın erken menopoza girebilir, bu durumda sıcak basmaları, terleme atakları ve psikolojik dengesizlikler görülür.

Östrojen Fazlalığı Ne Gibi Sonuçlar Doğurur?
Östrojen fazlalığı en sık yumurtalık faaliyetlerinin bozulması sonucu gelişir. Polikistik over hastalığı dediğimiz sendromda düzenli aylık yumurtlama yoktur ve kısırlık vardır. Overler östrojeni fazla salgılarsa armut tipi şişmanlık başlar, yani kalçalarda yağ birikir, sellülitlerde patlama olur.Östrojen fazlalığı durumunda kalça ve bacakları kalın orantısız bir vücut açığa çıkar. Fazla östrojenin en kötü sonucu kanser hücrelerini uyarmasıdır. Östrojen hap olarak alınsa da vücut kendi kendine aşırı salgılama yapsa da fazlası kanseri tetikleyebilir. Östrojen düzeyinin kanda yüksek olması rahim ve meme kanseri için direk bir risk faktörüdür. Östrojen fazlalığı yağ dokusunun miktarını arttırır. Artan yağ dokusunda daha fazla testosteron östrojene çevrilir, bu da yağ dokusu miktarını daha da artırır. Sonuçta bir kısır döngü oluşur. Daha fazla östrojen daha fazla yağ; bu da yine daha fazla östrojen demektir. Sonuçta hücreler uyarılır ve vücutta kadınlık organlarında kanser gelişimi başlayabilir. Östrojen fazlalığı vücudun su ve tuz tutmasına neden olur. Yüz yuvarlaklaşır, el ve ayaklarda şişlik ve ödem gelişir. Östrojen fazlalığı bacak damarlarının tıkanmasına, akciğere pıhtı kaçmasına, safra kesesinde taş oluşmasına ve tansiyonda artışa sebep olabilir.

PROGESTERON HORMONU BOZUKLUKLARI

Progesteron Nedir, Progesteron Testi Niye Yapılır?
Progesteron her ay rahmi hamilelik için hazırlayan başka bir kadınlık hormonudur. Ayın ikinci yarısında progesteron seviyesi birkaç günde yükselir ve ardından adet kanamasıyla birlikte düşer. Doğum kontrol hapları progesteronun sentetik formlarıdır. Progesteron aslında yumurtalıklar tarafından salgılanan bir cinsiyet hormonudur. Ön hipofizden salgılanan lutein yapıcı hormonun denetimi altında üretilir. Progesteron başlıca etkilerini kadın cinsel organlarında gösterir. Östrojenin etkilerini bastırır ve östrojenle birlikte bazı değişimlere yol açar.Dölyalağ, uterus kas dokusunun uyarılar birliğini azaltarak kasılmasını zorlaştırır, bu salgının artmasını sağlar, dölyalağı ağzındaki (serviks) bezlerin salgısının birleşimini ve özelliklerini degiştirir, dölyalağında döllenen yumurtanın daha kolay yerleşmesi için gerekli ortamı hazırlar. Bütün bu özellikleriyle gebeliğin başlamasını ve sürmesini sağlayan progesteron ayrıca gebelikte öbür hormonlarla birlikte meme dokusunu geliştirir ve bu dokuyu doğum sonrasında süt salgılamaya hazır duruma getirir.Düşük tehlikesi durumunda erken gebelikte bazen progesteron azlığı ihtimali düşünülerek düşüğü engellemek için az miktarda progesteron ilaçları (duphaston ve progestan gibi) doktorun önerisi ile kullanılmaktadır.
TESTESTERON HORMONU BOZUKLUKLARI
Testosteron, Erkeklik Hormonu Nedir?
Testosteron erkeklik hormonudur ve testosteron steroid grubu hormondur. Testosteron ve östrojen sex hormonları dediğimiz geniş bir hormon grubu içerisinde yer alırlar. Erkek tipi yani androjen hormonları testosteron, dihidrotestosteron, androstenedion, 17 alfahidroksiprogesteron ve dehidroepiandrosteronu (kısaltılmışı DHEA) kapsar. Erkeklik hormonu testosteron erkeklerde yüksek miktarlarda kadınlarda ise düşük miktarlarda salgılanır.
Testesteron Kadında Ne Gibi Etkiler Yapar? Testesteron Testi Nedir? Doğal Testesteron Varmıdır?
Kadınlarda düşük oranda salgılanan testosteron kadınlarda şehvet duygusunun oluşmasında, kadının cinsel isteğinin artışında rol oynar. Testosteronun kadında normal seviyelerde olması kadınların sekste doyuma ulaşması için önemlidir. Testosteron fazlalığının ilk belirtileri yüzde sivilceler çıkması, her iki meme arasında, göbekte, kalça üzerinde ve bacakların üst kısmında sert, siyah ve kalın kılların çıkmasıdır. Hormon problemleri nedeni ile gelişen kıllarda devamlı hormon uyarısı olduğundan epilasyon iyi sonuç vermez. Epilasyon devamlı hormon uyarısı devam ettiği için başarısız olur. Öncelikle testosteron artışının tedavisi gereklidir. Testosteron fazlalığı adet düzensizliğine, kısırlığa ve adetten aşırı kan kaybına neden olur. Testosteronun ileri derecede yükselmesi kadınlarda sesin kalınlaşmasına, vücudun kaslı, yüz hatlarının sert görünmesine neden olur. Testosteron daha da artarsa kadınların saçı dökülür, klitoriste büyüme ve vaginada daralma meydana gelir. Testosteronun yüksek olması bir kadını lezbiyen yapmaz, homoseksüellik bir psikolojik sapmadır.
Testesteron Yüksekliği Kadında Ne Yapar? Erkeklik Hormonu Yüksekliği Nedir?* Adet düzensizliği
* İstenmeyen bölgelerde kıllanma
* Sivilce
* Saç dökülmesi
* Ciltte yağlanma
* Ses kalınlaşması
* Göbek bölgesinde yağlanma
* Kısırlık
* Takıntılı, hırçın ruh hali

Testestron Düşüklüğü Kadında Ne Yapar? Erkeklik Hormonu Azlığı Nedir?
* Koltuk altı ve genital bölge kıllarında dökülme
* Cinsel isteksizlik
* Cinsel ilişkiden zevk almama
* Kasların hacim ve güç olarak azalması
* Ciltte erken yaşlanma belirtileri

PROLAKTİN HORMONU BOZUKLUKLARI

Prolaktin Hormonu Nedir?
* Prolaktin (prolactin) insanlarda beyinin arka kısmında hipofiz adı verilen bir bölgeden salgılanan bir hormondur. Kandaki normal değer aralığı 10-25 ng/ml’dir. Prolaktin hormonu nun asıl görevi süt üretilmesidir. Prolaktinin salınımı dopamin adı verilen bir başka beyinden , hipotalamus bölgesinden salınan hormon dengeler. Dopamin eksikliğinde tabii ki prolaktin salgısı artar.
* Prolaktin hormonu salgısı arttığı zaman gereksiz süt salınımına (buna galaktore denmektedir) ve adet düzensizliğine sebep olur. Bazen klinik olarak şikayetler olsa bile kan testlerinde hormon düzeyleri normal çıkmaktadır, bunun nedeni laboratuvar yöntemleri ile ölçülemeyen prolaktin alt türlerinin olmasıdır ve bunların da laboratuvarda tespit edilememesidir.
* Prolaktin fazlalığı kadınların önemli bir kısmında adet gecikmeleri , adet düznesiliği ve memelerden süt gelmesi durumu görülür. Galaktore olarak ismlendirilen bu memelerden süt gelmesi durumunda kadınların bir kısmında adetler normal olabilir ve adet düzensizliği şikayeti olmayabilir. Erkekte prolaktin hormonu yüksekliği ise ayrı bir konu olup endokrinoloji uzmanlarınca değerlendirilmesi gereklidir
* Prolaktin düzeyi ile verdiği belirtiler, klinik bulgular çoğu zaman birbiri ile uyumlu olmazlar yani prolaktin düzeyi çok yüksek olmasına rağmen kadında hiç bir bulgu veya önemli bir şikayet olmayabilir veya tam aksine çok az bir prolaktin yükselmesi ile çok sayıda şikayet ortaya çıkabilir.
Prolaktin Hormonu (Süt hormonu) Yüksekliğine Yol Açan Durumlar Nelerdir?
* Prolaktin hormonunun lohusalıkta emzirme dönemi dışında neden arttığına dair kesin birbilgi yoktur ve artışın sebebi genellikle tam olarak tespit edilemez.
* Prolaktin hormonu yükselmesine bazen göğüs bölgesine rastlayan şiddetli darbeler, meme ameliyatları, stres, meme uçlarının sürekli olarak uyarılması, bazı karaciğer hastalıkları ve böbrek hastalıkları neden olabilmektedir.
* Depresyon, anksiyete ve psikiyatri ilaçlarının büyük kısmı, hipertansiyon tedavisinde kullanılan bazı antihipertansif ilaçlar, östrojen hormonu yan etki olarak prolaktin yükselmesine sebep olmaktadırlar. Özellikle bazı antidepresan ve antipsikotik ilaçların prolaktin seviyesini aşırı yükselttikleri bilinmektedir.
* Sistemik hormonlar ve özellikle guatr-tiroid bezinden salgılanan hormonların yetersiz olması da prolactin hormonunun yükselmesine neden olabilmektedir.
* Hipofiz adenomu, hipofiz bezinden aşırı prolaktin salgılanmasını sağlayan bir çeşit iyi huylu kistik yapı olup bu bölgenin hipertrofisidir ve çok nadiren görme sinirine bası yaparak görme ile ilgili sorunlara neden olabilir. Tanı “Hipofiz MR” ı ile konmaktadır, eskiden “sella grafisi” yapılmakta idi, günümüzde sella grafisi kullanılmamaktadır. Büyüklüğü 10 mm’den az olan kistik yapılara mikroadenom, daha büyük olanlara ise makroadenom adı verilir ve makrodenom varlığında beyin cerrahisi tarafından ameliyat yapılması gerekebilmektedir.
Prolaktin Hormonu Yükselmesi, Hiperprolaktinemi Beliritleri Nelerdir?
* Hiperprolaktinemi sonucu olarak memelerden kendiliğinden süt gelmesi (galaktore olarak isimlendirilmektedir) ve adet düzensizliği sıklıkla gözlenir. Ara kanamalar, lekelenme tarzı kanamalar, spotting kanama ,sık adet görme, adet kanının renginin koyulaşması , adet kanamasının azalmasına neden olabilir. Adet düzensizliğinin en muhtemel nedeni ise anovulasyon olarak isimlendirilen durum yani yumurtlamanın olmamasıdır. Hiperprolaktinemi de önemli bir oranda “amenore” yani hiç adet görememe de söz konusudur.
* Yumurtlamanın olmaması veya kalitesiz yumurtlama zor gebe kalma veya kısırlık sebei olmaktadır. Gebe kalamama nedeniyle başvuran kadınlarda önemli oranda prolaktin hormonu yüksekliği saptanmıştır.
* Hiperprolaktinemi bir hipofiz adenomuma bağlı olduğunda ek olarak baş ağrıları (özellikle başın arka kısmından kaynaklanan ve gözlere doğru yayılan ağrılar) ve görme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir.
Prolaktin Seviyesi Ölçümü Nasıl Yapılmalıdır?
* Prolaktin hormon testi sabah saat 09:00-10:00 arasında yapılmalı,
* Hormon testinden önce özellikle birkaç gün süreyle cinsel ilişkide bulunmamalı, (bir önceki 24 saat cinsel ilişki olmamalı)
* Prolaktin testi öncesi birkaç gün meme uyarımından ve özellikle meme ucu uyarımından kaçınılmalı, kan mutlaka sabah aç karna kan alınmalı,
* Uykusuz olunmamaya özen gösterilmelidir
Prolaktin Hormonu Yüksekliği tedavisi nasıl yapılır?
* Hiperprolaktinemide şikayet ve bulgulara göre tedavi seçeneği vardır, eğer tek sorun galaktore ise genelde tedavi gerektirmez. Galaktore ile birlikte prolaktin de yüksek bulunur ise seviyesi önemlidir. Prolaktin hormonu seviyesine göre tedavi planlanır (parlodel, dostinex gibi..) Eğer değer 100 ng/ml’den yüksek bulunur ise hipofizde sorun olabileceğinden ileri tetkik gerekir. Mikroadenom bulunur ise yine tek başına ilaç tedavisi ve takip önerilir. Gerekirse nöroşirurji (beyin cerrahisi) konsültasyonu istenir.
* Hiperprolaktinemi ile birlikte tiroid beziyle ilgili hormonal bir sorun veya guatr saptandığında tedavi bu bölgeye yönlendirilir.
* Prolaktin hormonunun yükselmesine neden olabilecek dış etkenler ve ilaçlar (antideprsanlar gibi) saptanır ve giderilmeye çalışılır.
* Kısırlık şikayeti veya zor gebe kalma şikayeti ile başvuran kadınlarda prolaktini düzenleyen ve gebe kalmaya yardımcı ilaçlar birlikte kullanılır.
* Hipofiz adenomu varlığında ise bu adenomların büyük kısmı prolaktin hormonunu düşürücü ilaçlarla,(parlodel, dostinex gibi.) tedavi edilebilir niteliktedir. Şiddetli belirtilere neden olan (şiddetli baş ağrısı, görme alanının çok daralmış olması) veya hızlı büyüme eğilimi gösteren adenomlarda beyin ameliyatı gerekebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
* Prolaktin yüksekliği şikayetleri gerekli ilaçla giderildikten sonra belirli aralıklarla düzenli olarak ölçümlerine devam edilir. Adenom varlığında yine belli aralıklarla Beyin MR görüntüleme yöntemleri ve görme alanı muayeneleri ve tabii ki prolaktin hormonu seri ölçümleri tekrarlanmalıdır.

LUTEAL FAZ

Luteal Faz Nedir?
Adet döneminin ilk yarısında yani yumurtlamadan önce endometrium giderek kalınlaşırken yumurtlama olduktan sonra artık daha fazla kalınlaşmaz, olgunlaşır. Bu ikinci döneme siklusun” luteal faz” ı adı verilir. Luteal fazın süresi her kadında 14 gün olup sabittir. Luteal fazın amacı rahim içi tabakanın olası bir gebeliğe hazırlanmasıdır.
Luteal Faz Defekti Nedir?
Luteal faz defekti ya da luteal faz yetmezliği adet günü ile karşılaştırıldığında rahim iç tabakasının 2 gün ya da daha fazla geride olması ve gerktiği kadar olgunlaşmamsıdır. Eğer iki adet dönemi arka arkaya saptanır ise luteal faz bozukluğunun kısırlık nedeni olabileceği kabul edilir. Kısırlık (infertilite) nedeni ile tedavi olan veya kadın doğum uzmanına başvuran kadınların % 3-4’ünde sorun luteal faz defektidir. Tekrarlayan düşüklerde de bu sorun görülmektedir ve bu oran biraz daha yüksektir. Progesteron yetersizliğinin luteal faz defektine neden olabileceği düşünülmektedir. Bunun dışında yüksek prolaktin düzeylerinde ve yumurtlamanın uyarılması için klomifen (klomen, gonophene) alan kadınlarda da luteal faz yetmezliği görülür.
Luteal Faz Defekti Tanısı Nasıl Konulur? Progesteron Testi Nedir?
Progesteron testi yapılarak luteal faz defekti tansı kolaylıkla konabilmektedir.Tanı kanda adetin 21. gününde progesteron düzeylerinin tespiti ile konur. Adet siklusunun 21. gününde kanda bakılan progesteronun 6.5 ng/ml’den yüksek olması ovülasyon (yumurtlama) olduğunu düşündürür.Luteal fazı en iyi değerlendirmek için asıl tanı yöntemi endometrium biopsisidir. Çünkü progesteron düzeyi endometrium yapısından çok yumurtlamanın olup olmadığı hakkında fikir verir. Endometrium biopsisine tıbbi olarak “endometrial dating” adı verilir. Genellikle genel anestezi altında adetin 21. gününde uygulanan bir basit kürtaj işlemidir.
Luteal Faz Defekti Tedavisi Nasıl Yapılır?
Luteal faz yetmezliği tedavisinde tıbbi tedavi uygulanır. Progesteron içeren ilaçlar kullanılır.Progesteron içeren ilaçlar (Progestan, duphaston ..) çoğunlukla adetin ilk gününden itibaren 15. gün başlanır ve 10 gün devam edilir.Tedavi beklentilere göre değişmesine rağmen genellikle en az 3 ay yapılır.

AŞIRI TÜYLENME KILLANMA

Tüylenme, Aşırı Tüylenme Kıllanma Nedir?
Hirsutismus yani aşırı tüylenme-kıllanma erkeklik hormonu bağımlı kıllanma artışı olarak tanımlanır. Bu kıllanma tüylenme artışı sıklıkla üst dudak, çene, kulak, yanak, alt karın, sırt, göğüs ve kollarda olur.
Normalde kadın vücudunda erkek tipi olmayan kıllardaki genel artışa “hipertrikozis” adı verilmektedir. Bazen de ailevi, ırsi olarak bazı kadınlarda bu bölgelerde ince ve hatta kalın ve koyu renkli kıllar olabilmekte ve bu durumlarda kadınlar muhtemel bir hormonal bozukluk endişesiyle sıklıkla doktora başvurabilmektedirler. Bu tür durumlarda yapılan hormonal incelemeler çoğu durumda normal sonuçlanmakta ve epilasyon yöntemi ile kıl köklerinin alınması dışında kalan tedavi yöntemleri yeterince sonuç vermemektedir.
Hirsutismus ise androjen adı verilen erkeklik hormonlarının fazlalığının en sık bulgusudur. Bu tür tüylenme durumunda bir diğer kozmetik sorun da akne yani sivilcelerdir. Bunun nedeni androjen hormonların (erkeklik hormonları) fazlalığına bağlı olarak deriden yapılan madde miktarının da artması ve sonuçta bunların tıkanarak sivilceleşmesidir.
Aşırı Tüylenmenin Tanısı Nasıl Konulur?
Aşırı tüylenme, kıllanma tanısı, doktor tarafından dikkatli öykü ve fizik muayene ile konur. En sık görülen sebepler polikistik over ve idiyopatik hirsutizm (ailevi tüylenme) gibi durumlarda hirsutizm ergenlik döneminde başlar ve bir kaç yıl içinde uzun sürede ilerler. Düzensiz adet dönemleri ile birlikte hirsutizm, aşırı tüylenme genellikle polikistik overde görülür. Birden başlayıp hızlı ilerleyen hirsutizm olan bir kadında adet düzensizliği de varsa ayrıca androjen salgılayan tümörler düşünülmelidir. Erkeklik etkili ilaç alımı da araştırılmalıdır. Cushing ve hipotiroidi hastalığı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Tüylenme, Aşırı Tüylenme Nedenleri Nelerdir?
Idiyopatik hirsutizm, ailevi aşırı tüylenme* Polikistik over sendromu (PCOS)
* Hipertekozis
* Over veya böbrek üstü tümörü
* Adrenal hiperplazi

Aşırı Tüylenme Testleri Nelerdir?
Hirsutizmi olan hastada serum total testosteron veya serbest testosteron seviyesine bakılması , ve bazen de DHEAS ,17 hidroksiprogesteron, androstenedion bakılması gerekmektedir.
Tüylenme Tedavisi Nasıl Yapılır?
Altta yatan bir hastalık saptandığında buna yönelik uygun tedavi, ilgili klinik ve hekim tarafından planlanmalıdır. Sadece uçorgan aşırı duyarlılığına bağlı tüylenme, ırksal ya da ailesel hipertrikozis olguları kozmetik amaçla tedaviye alınır. Sistemik hastalığa bağlı durumlarda da istenmeyen kıllardan kurtulmak için sistemik tedavi yanında kozmetik yaklaşım da gereklidir. Eğer altta yatan sebep “polikistik over” ise tedavi jinekolog tarafından buna yönelik yapılmalıdır

KADINLARDA SAÇLARIN DÖKÜLMESİ

Kadınlarda Saç Dökülmesi
Kadınların saçlarıyla ilgili en önemli sorunlarından biri olan saç dökülmesi, saçın kısım kısım ya da bütün başta yoğun bir şekilde dökülmesi hormonal değişikliğine bağlamaktadır. Saç dökülmesi için kadınların erkeklik hormonu olan androjeni daha fazla salgılamaya başladıkları düşünülmektedir.
Kadınlarda Saç Dökülmesine Kadınlık Hormonların Etkisi Nedir?
Östrojen hormonu doğrudan cildin dokusunu ve saçın esnekliğini etkiler. Kadında doğumdan birkaç ay sonra kadınların saçları dökülmeye başlar. Ayrıca hamilelik sırasında pek yüksek olan östrojen seviyesi doğumdan sonra birden bire düşer, bu da saçları kötü etkiler. Ancak bu geçici bir durumdur bu yüzden endişelenmeye gerek yoktur. Ayrıca doğum kontrol hapları ( oral kontraseptif) alan kadınlar da, hap kullanmayı bıraktıktan sonra saç dökülmesiyle karşılaşabilirler.
Polikistik Over hastalarının büyük kısmında artan androjen (erkeklik) hormonlarının etkisi ve kadında bozulan hormon dengesinin sonucu olarak oluşan “erkek tipi” saç dökülmesi belirgin bir şikayet olup hastalığın doğru tedavisi ile saçlarda dökülme durmakta ve saçlar tekrar aynı şekilde çıkmaktadır.
Kadında Saç Dökülmesi Nedenleri Nedir?
Kadınlarda sıkıntı, endişe, uykusuzluk, bozuk dişler ve dengesiz beslenme saç dökülmesine sebep olabilir. Saçlara gelişigüzel ve yalnış boyalarla yapılan boyamalarla verilen zararlar tellerin kırılmasından daha da öteye gidip, saç dökülmesine yol açabilir. Devamlı sıkı toka veya lastikle toplanan saçlardaki gerilme saç derisinde iltihaplanmaya, şişmeye, saçı besleyen bölümün büzülerek saçın dökülmesine sebep olabilmektedir. Saçların birdenbire dökülmesi aslında estetik bir problem değil, tıbbi bir meseledir. Böyle bir durumda, sadece başın değil bütün vücudun detayı, ormonlalı muayene edilmesinin yanı sıra, kadınlık htiroid testleri, böbrek, kalsiyum, enzim, karaciğer incelemeleri de yapılmalıdır
Saç Dökülmesini Önlemek Ve Saç Dökülmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?
1- İlaçla Tedavi
2- Cerrahi Tedavi Seçenekleri
3- Cerrahi Olmayan Tedavi Yöntemleri Ve Seçenekleri

HİPERANDROJENİZM

Hiperandrojenizm ( Erkekleşme Erkeklik Belirtileri)
Androjen fazlalığı, Hiperandrojenizm: Artmış serum androjen değerleri veya yüksek androjen hormonunun biyolojik aktivitesinin belirtilerini tanımlar.
Hirsutizm: artmış androjen hormon seviyeleri sonucu oluşan kıllanmadır. Hirsutizm yüz, göğüs, sırt, alt karın ve uylukların üst kısımlarında koyu kılların gelişimini belirtir.
Akne: Kıl folliküllerinin komşuluğunda bulunan yağ bezlerin enfeksiyonu sonucu oluşan abse lere “akn”e denir. Androjenlerin pilosebase bez sekresyonlarını arttırma özelliği nedeniyle, uzun süre şiddetli akne gelişiminden aşırı androjenik aktivitenin (erkeklik hormonu aktiviresini) sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Yağlı cilt: Androjen ,erkeklik hormonu artmasına yanıt olarak artmış pilosebase bez salgıları sonucu aşırı cilt yağlanması olabilir.Sonuçta bir “yağlı cilt” ten bahsedilir.
Ses değişiklikleri: Ses telleri androjen (erkeklik hormonu) etkisi ile kalınlaşır. Bu kalınlaşma dönüşümsüzdür ve ses yapısında kalınlaşma olur.
Erkek tipi vücut yapısı: Androjen,yani erkeklik hormonu etkisi ile önemli kas gruplarında (kol ve bacak kasları gibi) hipertrofi görülür. Bu majör kas gruplarının hipertrofisi ile erkek tipi vücut yapısı ortaya çıkar.
Erkek Tipi kellik, Erkek Tipi Saç Dökülmesi: Androjenlerin bazı bölgelerdeki kılların büyümesine bazı bölgedekilerin dökülmesine sebep olması tam olarak açıklanamamıştır.Artan eerkeklik hormonları kadınlarda bazı bölgelerde kellik yapabilmektedir.
Klitorisin büyümesi, klitoris hipertrofisi: Artmış androjen etkisine maruz kalma sonucunda bazı kadınlarda klitoris büyümesi görülebilir. Bu büyüme doza bağımlı bir olaydır ve geri dönüşümsüzdür.
Hiperandrojenizm, Androjen Fazlalığı (Erkekleşme) Tanısı Nasıl Konur?
A. Fizik ve pelvik muayene: Seksüel kıllarda aşırı büyüme, erkek tipi kellik, ses de kalınlaşma, klitoris büyümesi, meme hacminde azalma ve erkek tipi kas yapısı gelişimi tanıya yardımcıdır.
B. Laboratuvar değerlendirmesi: Serum veya plasma testosterone ve androstenedion ölçülür. DHEAS bir androjen öncüsüdür ancak genelde aşırı adrenal bez aktivitesini tespit etmek amacıyla ölçülür.
Hiperandrojenizmin Nedenleri Nelerdir?
Hiperandrogenizmin, androjen fazlalığının beş nedeni belirlenmiştir.1- Hiperandrojenemik kronik anovulasyon sendromu

2- Geç başlangıçlı adrenal hiperplazi

3- Androjen üreten over veya adrenal tümörleri:

4- Cushing sendromu

5- İdiyopatik ve ilaca bağlı hirsutizm

Hirsutizm Ve Hiperandrojeneminin Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hirsutizmli veya hiperandrojenemili hastaların tedavisi hirsutizm in nedenine ve hastanın gebelik isteyip istememesine bağlıdır.
Gebelik istenmiyorsa, tedavi yeni kıl gelişimini durdurmaya, var olanların ortadan kaldırılmasına ve adet siklusunu düzenlemeye yöneliktir.
a.Kombine oral kontraseptifler, doğum kontrol hapları.b. Spironolakton.

c. Flutamid

Eğer gebelik isteniyorsa, Hiperandrojenemik kronik ovulasyon sendromlu (yumurtlama sorunlu) hastalarda sıklıkla yardımcı ovülasyon indüksiyonu yöntemleri, yani yumurtlamayı uyarma tedavisi gerekir. Bu yardım oral klomifen sitrat veya gonadotropinlerin kullanımı ile yapılmaktadır.Kullanılan ilaçlar ve tedavi yöntemleri ise
1- Klomen, Klomifen sitrat.
2- Gonadotropinler.
3- Metformin.

HORMON TESTLERİ

Hormon Tetkikleri, Hormon İncelemeleriAdet düzensizliklerinin, anormal kanamaların, kısırlığın ve yumurtlama bozukluklarının önemli nedenlerinden birisi hormonal bozukluklardır. Hormonlar arasındaki ve hormonal dengedeki en küçük bir uyum bozukluğu tüm kadındaki tüm hormonal dengeyi ciddi derecede bozulabilmektedir. Bu bozukluk ovulasyonu ve gebe kalmayı önleyebildiği gibi adet siklusunu da bozar.

Hormon Ölçümleri, Hormon Profili Ne Zaman Yapılmalıdır?
Adetin 2.günü veya 3.günü yapılan hormon ölçümleri bu uyumu gösterme açısından önemlidir. Yumurta hücrelerini büyüten, geliştiren ve yumurtalıklardan östrojen hormonunun salgılanmasına neden olan beyindeki hipofiz kaynaklı FSH ve LH hormonlarının seviyesi hekime istenilen bilgiyi verir.
Hormon profilinde Hangi Hormonlara Bakılır? Hormon Tahlili ve Hormon Tetkiki Sırasında Hangi Hormonlara Bakılır?
Östrogen (E2) özellikle siklusun 2.yarısında progesteron hormonu ile birlikte embriyonun yerleşmesi için rahim içindeki mukozayı , endometriyumu hazırlar.Eğer hastada diğer bazı klinik bulgular varsa ;göğüsten süt gelmesi-galaktore, kıllanma-hirsutizmus,ses kalınlaşması, adet düzensizliği, adet görememe gibi prolaktin , tiroid hormonları , testosteron , DHEA-SO4, 17-OH progesteron , kortizol gibi baska hormon seviyelerine de bakabilir. Genelikle bir “hormon profili” içeriği; FSH, LH, Östrojen, Progesteron, Prolaktin, Testesteron, TSH, T3, T4 hormonlarını içerir.