Geçmeyen Kasık Ağrıları

Kasık ağrıları alt karın bölgesinde bulunan rahim, yumurtalıklar, tüpler, idrar torbası ve barsaklara ait patolojilerle ilgili ağrılardır.

Bazen ani başlayan yoğun bir şekilde olabilirken (akut kasık ağrısı) bazen de uzun süreden beri devam eden (künt) rahatsız edici (kronik kasık ağrısı) şeklindedir.

Kronik kasık ağrısı (Kronik pelvik ağrı) altı aydan daha uzun süren kasık ağrılarını tarif etmektedir. Kronik pelvik ağrı İngilizce’de “Chronic pelvic pain (CPP)” olarak geçmektedir.

Ani başlayan ağrılar genellikle acil durumlarda ortaya çıkmaktadır. Akut (ani) olarak başlayan karın ve kasık ağrılarında acil girişim yapılması gereken apendisit, dış gebelik, yumurtalık kisti gibi hastalıkların olma ihtimali vardır. Bu tür ağrılarda vakit kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır.

Nedenleri

* Dış Gebelik
* Endometriozis
* Yumurtalık kisti yırtılması
* Mittelschmerz (yumurtlama dönemi ağrısı)
* Myom
* Rahim damarlarında varis benzeri genişlemeler
* Rahim, yumurtalık ve tüplerin enfeksiyonları
* Apandisit
* Sistit
* Barsak iltihabı
* İrritabl kolon hastalığı
* İskelet sistemine ait hastalıklar
* İdrar yollarında taş (Urolitiazis)

Kronik Kasık Ağrıları (kronik pelvik ağrı, CPP) Neden Köken Alır?

Uzun süreden beri olan “kronik kasık ağrıları” ise tanı ve tedavisi güçlük yaratan durumlar olup çoğunlukla üreme sistemi ile ilgili problemlerden menşei alır (rahim, yumurtalıklar gibi).

Karın içindeki diğer organlara ait hastalıklar da zaman zaman kronik kasık ağrıları yapabilmektedir (barsak, kas, periton ve kemiklere ait ağrılar gibi).

Önceden Geçirilen Batın Ameliyatları Kasıkta Kalıcı Ağrı Yapar Mı?

Evet yapabilir. Geçirilmiş sezaryen, myomektomi, histerektomi, over kisti operasyonları gibi batın içi ameliyatlar sonrası gelişen batın içi yapışıklıklar (adezyonlar) da kronik pelvik ağrılara neden olabilmektedir.

Psikolojik problemler kronik kasık ağrılarına neden olabiliyor.

Bazı durumlarda ise kronik ağrının bir nedeni yoktur veya tam olarak saptanamamaktadır. Psikolojik faktörler bu grupta önemli rol oynar. Her türlü maddi veya manevi sıkıntılar, cinsel tatminsizlik, depresyon ve içsel problemler kendilerini kasık ağrıları şeklinde gösterebilirler. İçsel sıkıntıların vücut tarafından ifade edilip sanki bir organik problem varmış gibi hissedilmesine “somatoform bozukluklar” denilmektedir.

Kasık Ağrılarının Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Akut kasık ağrılarında erken tanı önemlidir. Hastanın klinik bulgusu ve fizik muayenesi haricinde yapılan lab. testleri, tomografi ve diğer görüntüleme methodları tanı koydurucudur.

Kronik kasık ağrısının nedenini saptamak her zaman kolay olmayabilir. İlk olarak ağrının özellikleri sorgulanır. Daha sonra dikkatli bir muayene yapılır. Bu muayenede jinekolojik muayeneye genel bir vücut muayenesi de eklenmelidir.

Kronik ağrıların nedenini araştırmak için yapılacak jinekolojik muayenede üreme organları dikkatle değerlendirilir, hemen ardından yapılan ultrasonografi ile inceleme tamamlanır.

Bu muayene sırasında rahim ve çevresinde olabilecek enfeksiyonun araştırılması için Smear testi, kültür gibi tetkikler için örnek alınabilir. Laboratuar yöntemleri ile gebelik testi, tam kan sayımı, kanda enfeksiyon parametrelerinin (ASO, CRP Sedimantasyon gibi) araştırılması yapılır.

İdrar yolu enfeksiyonlarının tanısı için tam idrar tetkiki gerekirse idrar kültürü istenir. Yine, barsak patolojileri açısından dışkı tetkikleri istenebilir.

Tanı koymak amacı ile bilgisayarlı tomografi, MR gibi ileri radyolojik tetkikler gerekebilir.

Son olarak kronik kasık ağrısı olan kadınlarda hem tanı koymak hem de tedavi edici cerrahi girişim amaçlarıyla laparoskopi işlemi düşünülebilir.

Kasık Ağrılarının Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kasık ağrısına neden olan hastalığın saptanmasında ağrının tipi çok önemlidir; akut başlayan ağrılar acilen değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir. Hekime ani başlayan kasık ağrısı ile gitmeye hazırlanan hastaya ağrı kesici ilaçlar verilmemelidir. Çünkü bu ilaçlar önemli bir “problem işaretçisi” olan ağrıyı baskılayarak tanıyı zorlaştırabilir.

Kronik pelvik ağrılarda da tedaviler tamamen nedene yönelik olmalıdır. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi yöntemler, ilaç tedavileri, psikoterapi, alternatif yöntemler ve hipnoterapi bulunmaktadır.