Laparoskopi, kanser cerrahisinde de hızla uygulanmaya başlamıştır.
Dünyada ve ülkemizde yaygın olan rahim ve rahim ağzı kanserine genelde açık cerrahi operasyon uygulanırken laparoskopi adı verilen yöntemle de, özellikle bu konuda iyi eğitim almış ve yeterli tecrübe kazanmış cerrahlar tarafından laparoskopik kanser ameliyatlar gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan rahim (endometrium) ve yine kadınlarda görülen kanserlerin yüzde 5`ini oluşturan rahim ağzı kanserleri (serviks) standart olarak açık cerrahi yöntemlerle tedavi ediliyor. Karın üzerinde büyük bir kesi yapılarak uygulanan bu operasyonlarla hastalığın durumuna göre rahim, rahim çevresi dokular, yumurtalıklar ve büyük kan damarlarının çevresindeki lenf nodüllerinin ayıklanması gerekiyor. Laparoskopik cerrahide ise tüm karnı boydan boya geçen bu kesiler yerine 4-5 tane çok küçük delik açılarak yapılan ameliyatlar sözkonusu.
Kanser hastalarında laparoskopik ameliyatlar 2 yönden ele alınmalıdır.
1) Açık ameliyata göre hastaya bir avantaj getiriyormu?. Güvenilir ve uygulanabilir operasyonlarmıdır?
2) Kanserin tedavi edilmesindeki yeterliliği açısından yani hastanın yaşam süresi ve hastalığın tekrarlama oranı açısından açık ameliyatlara göre bir olumsuz fark varmı?
Laparoskopik cerrahinin avantajları
2010 yılında Çukurova Üniversitesinde, kendi kliniğimizde tamamladığımız ve Ekim 2010 Pragda yapılan Uluslararası Kadın Kanserleri Derneğinin Dünya Kongresinde konuşmacı olarak sunduğumuz çalışmamızda laparoskopinin belli başlı avantajlarını vurguladık. Laparoskopide hastalar daha kısa sürede taburcu oluyor. Vücut formları bozulmuyor. Açık ameliyat edilenlerden daha az ağrı çekiyorlar. Daha iyi fizik kondüsyona sahip oluyorlar. Yaşam kaliteleri yükseliyor. Günlük yaşama daha erken dönüyorlar.
Laparoskopik Kanser Ameliyatlarının Riskleri ve Güvenilirliği
Yine 2010 çalışmamızda belirttiğimiz gibi laparoskopide açık ameliyatlara göre daha az kanama oluyor. Ancak ameliyat sırasındaki istenmeyen komplikasyon oranları açık ameliyatlardan biraz daha fazla buna karşın ameliyat sonrası komplikasyon oranları açık ameliyatlarda daha fazla. Sonuçta toplam komplikasyon oranları laparoskopi ve açık operasyonlarda değişmiyor.
Laparoskopik cerrahi ve açık cerrahi arasında kanserde iyilesme ve tekrarlama oranları açısından fark varmı?
Laparoskopik cerrahi ile tedavi edilen rahim ve rahim ağzı kanseri hastalarının tedavi sonrası takiplerinin yapıldığı ve hastalık tekrarlamalarınını kaydedildiği çeşitli çalışmalar vardır. Bizimde 76 hastalık laparoskopi ile tedavi ediilmiş rahim kanseli hasta serimizde hastların yaşam süreleri ve hastalığın yenileme oranları açık cerrahi yapılan hastalarla karşılaştırılmıştır. Gerek bizim hastalarımızda gerekse yapılmış uluslararası çalışmalarda hastaların yaşam süreleri ve kanserin tekrarlama sıklığı açılarından laparoskopi ile açık ameliyatlar arasında bir fark gösterilmemiştir. BU anlamda laparoskopik rahim kanser ameliyatlarının hastalığın tedavisinde aşık ameliyatlara göre olumsuz bir yönü yoktur.
Laparoskopik Ameliyat Tekniği
Ameliyathane koşullarında,jinekolojik muayene pozisyonunda genel veya lokal anestezi altında karın duvarından içeriye yerleştirilen özel bir iğneyle(Verres) CO2 (karbondioksit) gazı verilerek karın şişirilir. Böylece bağırsaklar operasyon sahasından uzaklaştırılarak karın içerisine optik ve cerrahi endoskopik aletlerin yerleştirilmesi sırasında yaralanmaları önlenir. Daha sonra görüş sağlayan (genellikle 10 mm fakat 1,9 mm incelikte olanları da vardır) optik ışık ve mercek sistemi göbek içerisinden açılan 1 santimetrelik bir kesiden karın içerisine yerleştirilir. Bunu takiben cerrahi aletlerin içerisinden geçtiği genellikle karın alt orta ve yanlarından gerektiği kadar 0,5 santimetrelik delikler açılarak operasyon yapılır. Bu sırada cerrah karın içerisinden elde edilen görüntüyü renkli bir televizyon ekranı olan monitörden izler. Karın içerisinde cerrahi işlemi yapmak için pensler,makaslar,elektrikle yakma ve yıkama cihazları, lâzer, otomatik veya elle dikiş atma aletleri kullanılabilir. İşlem bittikten sonra bazen kesilen dokular karın alt kısmında yapılan küçük bir cerrahi kesiden çıkarıldıktan sonra karın içi yıkanıp,kanama olmadığından emin olunduktan sonra aletler çıkarılır. Karındaki karbondioksit gazı en son çıkan alet aracılığı ile boşaltıldıktan sonra kesiler dikilerek kapatılıp hasta uyandırılır. Hasta genellikle aynı gün veya ertesi sabaha kadar takip edildikten sonra evine gönderilebilir.
Laparoskopinin Kullanıldığı Jinekolojik Kanserler
Tedavide laparoskopinin kullanıldığı kadın genital kanserleri şunlardır:
1) Rahim içi yani endometriyum kanseri
2) Rahim ağzı yani serviks kanseri
3) Yumurtalık kanseri
Laparoskopik ameliyatların en sık kullanıldığı kanser tipi rahim içi kanseridir. BU hastaların çok erken evrede olanlarında yalnızca rahim ve yumurtalıkların alınması tedavide yeterli olabilmektedir. Genellikle normalden kilolu olan rahim içi kanserli hastalarda laparoskopik histerektomi, çok aşırı kilolu hastalar dışında rahatlıkla uygulanabilir ve hastanın operasyon sonrası iyileşme sürecini çok kısaltır. Biraz daha yüksek riskli olgularda histerektomi yanında lenf düğümlerininde çıkartılması gerekir ki bu işlemde laparoskopik yolla güvenle yapılabilir.
Laparoskopinin kullanıldığı bir diğer kanser tipi rahim ağzı kanseridir. Genellikle genç kadınların hastalığı olan bu kanser çeşidinde erken evrelerde ve küçük tümörlü hastalarda laparoskopik yolla radikal histerektomi yapılabilir. BUradaki operasyon rahim içi kanserine göre daha geniş ve zor bir ameliyattır. Ancak rahim ağzı kanserli hastalar genellikle zayıf veya normal kilolu olduklarından laparoskopi için daha kolay olgulardır. Erken evre rahim ağzı kanserlerinde laparoskopi ile radikal histerektomi ve lenf düğümlerinin çıkartılması operasyonu çok deneyimli cerrahlar tarafından uygulanabilmektedir. Hastada tüm karnı baştan sona kesen bir kesi yerine 4-5 delik açılarak operasyon gerçekleştirilebilmektedir.
Ayrıca rahim ağzı kanserli hastaların çok erken evrelilerinde yalnız rahmin alınması yani histerektomi yeterli olabilmektedir. Bir başka yöntemde genç ve çok erken evre olgularda fertilite koruyucu yani gebelik kapasitesini koruyucu ameliyatlardır ki bunlarda laparoskopi ile yapılabilir. Önce laparoskopik lenf düğümleri alınır, sonra yalnızca rahim aşzı çıkartılabilir. Rahim gövdesi korunur böylece hasta ilerde gebe kalabilir. BUna radikal trakelektomi denir ki laparoskopik olarak gerçekleştirilebilir.
Yumurtalık kanserlerinde laparoskopinin kullanımı daha kısıtlıdır. Bu hastaların çoğu ileri evrelerde doktora gelir. İleri evre yumurtalık kanserinin tedavisinde laparoskopinin yeri yoktur. Bunlar açık ameliyatla tedavi edilir. Ancak erken evre yumurtalık kanserlerinde, borderline denilen düşük kanser potansiyelli yumurtalık tümörlerinde, kanser riski taşıyan yumurtalık kitlelerinin tedavisinde yine çok deneyimli ellerde laparoskopi kullanılabilir.