Kısırlıkta Tanı Yöntemleri
Kategori: İnfertilite (Kısırlık)
İlk görüşmeden sonra yapılacak olan muayenenizde rahim ağzından smear testi yapılacak ve bazı mikroorganizmalara yönelik kültürler alınacaktır.
Vajinal ultrasonografi yapılarak rahim ve yumurtalıkların durumu değerlendirilecek, rahimde myom, polip gibi patolojilerin olup olmadığı, yumurtalıklarda kistik bir gelişimin varlığı ve yumurtalıkların yerleşimi değerlendirilecektir. Muayene sırasında transfer kateteri kullanılarak rahim ağzının embriyo transferine uygun olup olmadığı saptanacak ve aynı sırada rahim içine verilen az miktarda sıvının ultrasonografide izlenmesiyle yani “histerosonografi” uygulamasıyla rahim içinde bir sorun olup olmadığı araştırılacaktır.
Yumurtalıklardan atılan yumurta önce Fallop tüplerinin içerisine girer ve burada sperm ile yumurta bir araya gelerek döllenme gerçekleşir. Daha sonra döllenen yumurta rahim içine iletilerek burada yerleşir ve gebeliği başlatır. Rahim filmi Fallop tüplerinin açık olup olmadığını, rahim dokusunda doğuştan ya da sonradan oluşan ve gebeliğin yerleşmesine engel olabilen bozuklukların tespitini sağlayan bir tanı yöntemidir. Genel olarak adet bitiminden sonraki 7 gün içerisinde çekilmesi gerekmektedir. Ciddi ağrı yaratmayan bu işlem herhangi bir anestezi gerektirmez. İşlem 5-10 dakika sürmektedir. Muayenedeki gibi hazırlandıktan sonra rahim içine özel bir alet yardımıyla sıvı haldeki opak bir madde verilerek seri halde film çekilir. Doktorunuz işlemden önce veya sonra enfeksiyon riskini azaltmak için size antibiyotik verebilir ve işlemden yaklaşık yarım saat önce alınacak bir ağrı kesici, ağrı duymanızı önleyebilir.
İnfertilite yakınması ile başvuran çiftlerde genel olarak ilk yapılması gereken, basit ancak bir o kadar da değerli olan bir inceleme yöntemidir. Semen analizi için 3-5 günlük bir cinsel perhiz süresi gerekmektedir. Sperm analizini etkileyebilecek bir çok faktör mevcut olup örnek alınmadan önce bir form verilerek bu durum araştırılmalıdır. Semen örneğinin bir tuvalette ya da herhangi bir ortamda değil, bu iş için özel olarak hazırlanmış bir mekanda verilmesi gerekir. Örnek vermek için gerekli olan uyarılar ve nelere dikkat edileceği bu ortamda hastanın kolaylıkla görebileceği bir yere yazılı olarak bırakılmalıdır. Örneğin mastürbasyonla ve steril bir kap içerisine alınması ve sabun, tükürük vb gibi maddelerin kullanılmaması gerekir. Prezervatif kullanılması veya örneğin evden getirilmesi arzu edilmemekle birlikte örnek verme konusunda sıkıntı yaşayan hastalarımızın bu durumu önceden doktor ya da laboratuvar görevlilerine bildirmeleri halinde kendilerine özel prezervatif sağlanacak veya başka önerilerde bulunulacaktır.
İnfertilite yakınmasıyla başvuran olguların yaklaşık olarak 1/3’ünde erkekle ilgili bir sorun mevcut olup bu sorun cinsel fonksiyon bozuklukları, anatomik bozukluklar (vaz agenezisi, inmemiş testis vb), hormonal nedenler, varikosel, radyasyon tedavisi, kemoterapi, çeşitli virütik hastalıklar, genetik nedenlerden kaynaklanabilir. Olguların büyük bir çoğunluğunda ise genellikle hiç bir neden saptanamamaktadır. Bu nedenle infertilite yakınması ile başvuran ve erkek faktörü saptanan tüm olguların ürologla görüşmeleri önerilir. Bu görüşmede detaylı olarak öykünüz alınacak, muayeneniz yapılacak ve gerekli görülmesi durumunda hormon tahlili, ultrasonografi, genetik inceleme vb gibi tetkikleriniz yapılacaktır.
Tanısal amaçla erkeğin yumurtalıklarından parça alarak sperm hücresi yönünden (tanısal TESE) ve patolojik olarak değerlendirmek tanıda kullanılan diğer yöntemlerdir.
Erkeklerde sperm sayısının ileri derecede düşük olması ya da hiç bulunmaması yani azoospermi genetik bozukluklarla birlikte olabilir. Kromozomlardaki çeşitli yapısal ve sayısal değişiklikler yanında özellikle Y kromozomu olarak adlandırılan erkek cinsiyet kromozomundaki bazı değişiklikler (Y kromozom mikrodelesyonları) infertilite yakınması ile başvuran erkeklerde %5-15 sıklıkla görülmektedir. Bunların değerlendirilmesi hem infertilite nedeninin ortaya konması hem de tedavi sonrasında gebelik meydana gelirse bunun doğacak olan bebeğe aktarılma riskini ortaya koyması bakımından son derece önemlidir. Bu nedenle tedavi öncesi doktorunuz size bu genetik incelemelerin yapılmasını önerebilir.
Related