YUMURTALIK (OVER ) KİSTLERİ
1- Çocukluk ve ergenlik öncesi dönemi: Yenidoğan döneminde anneden geçen hormonlarla fizyolojik kistler görülebilir. Bunlar takip edilerek küçülüp, küçülmedikleri kontrol edilir. Büyüme varsa tedavi edilirler. Bunların dışındaki kistler genellikle tümoral kistlerdir.
2- Doğurganlık dönemi (15-50 yaş): Bu dönemdeki kistlerin 100 tanesinden 95’i fizyolojik kistlerdir. Izlemek veya doğum kontrol hapı kullanılarak küçülüp kayboldukları saptanır. Küçülme olmazsa veya aşağıda belirtilen tümoral kist yapısına ait belirtiler varsa uygun yöntemle tedavi edilmeleri gerekir.
3- Menopoz dönemi (50-55 yaş sonrası): Menopoza giren kadınlarda artık yumurtalıklar çalışmayacağı için bu dönemde görülen kistler genellikle tümoraldir. Mutlaka ayırıcı tanı yöntemleri yapılmalıdır. Yumurtalık kanser sıklığı yaşla birlikte artar, ortalama yaş 50-59 dur ve insidans 75 yaşında pik yapar.
Yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısında güvenilir tanı yöntemlerine ihtiyaç vardır Hastaların geçmişe ait bilgileri, jinekolojik muayene, tümör belirteçleri, transvaginal ultrason ile değerlendirme ve transvaginal renkli Doppler ile incelenir .Bu amaçla günümüzde en sık kullanılan metodlar transvaginal ultrasonografi, tümör belirteçleri ve renkli Doppler ultrasonografidir.
Tüm bu incelemeler sonucu tümoral kist olduğuna karar verilen hastalarda tedavi yöntemi uygun cerrahi girişim ile tedavi etmektir. Inceleme sonucu iyi huylu olduğuna karar verilen hastalarada son yıllarda hızla gelişen laparoskopik yöntemle ameliyat edilirler. Kansız-bıçaksız ameliyat olarak bilinen laparoskopi, son yıllarda pekçok jinekolojik hastalığın cerrahi tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Açık karın ameliyatı ile kıyaslandığında, teşhis ve tedavinin aynı anda yapılması, hastanede yatış süresinin kısalması, ameliyat sonrası komplikasyonların azalması (yara eneksiyonu v.d.), kozmetik avantajlar ve düşük maliyet bu yöntemi çok kullanılır hale getirmiştir. Kötü huylu olduğu düşünülen veya saptanan kistler ise uygun merkezlerde ameliyat edilirler.