Kistim var:(

YUMURTALIK (OVER ) KİSTLERİ

Pekçok kadın hastada hayatının bir döneminde yumurtalıklarında kist olduğu tespit edilmiş ve bu da hastada merak ve endişeye sebeb olmuştur. Peki nedir bu yumurtalıklardaki kistler?  Bu konuda bilgi edinmek için öncelikle yumurtalıkların fonksiyonlarına kısaca bakalım. Yumurtalıklar rahimin 2 tarafında yer alır ve her iki yumurtalıkta toplam 300.000 – 400.000 olgunlaşmamış kadın yumurta hücresi yer almaktadır. Ergenlik dönemine kadar sessiz kalan yumurtalıklar, bu tarihten itibaren normal fizyolojik çalışmasına başlar ve menopoza girene kadar düzenli olarak her adet döneminde bir kez olmak üzere yumurta hücreleri olgulaşarak yumurtlama olayı adetin ortasında gerçekleşir. “Kist”i basitçe tanımlarsak, içi sıvı ile dolu oluşumlara kist denir (Basit bir benzetme ile içine su koyduğumuz balona benzer ). Yumurtlama olayı sırasında olgunlaşmamış yumurta hücreleri olgunlaşırken içlerinde sıvı birikir ve yumurtlamadan hemen önce yaklaşık 2-2,5 cm.lik kist halindedirler ve yumurtlama ile bu kist kaybolur. Bazen adet bozukluklarına bağlı olarak yumurtlama olayı gerçekleşmez ve bu kistler büyümeye devam eder. Bunlara “ Fizyolojik Kistler” denir. Adet düzensizliği nedeniyle olduğu için bu kistler 3-4 aylık bir sürede küçülerek kaybolurlar. Bu kistlerin dışında birde tümoral kistler vardır. Bu tümoral kistler yapısına göre her yaşda görülebilir ve bunların iyi huylu ya da kötü huylu olup olmadıkları önemlidir.

 

         O halde bir hastadakı kist varlığını araştırırken yaşı ve adet döneminin önemi vardır. Biz bu nedenle hastaları
1- Çocukluk ve ergenlik öncesi dönemi
2- Doğurganlık dönemi (15-50 yaş)
3- Menopoz dönemi (50-55 yaş sonrası) olarak inceleriz.

1- Çocukluk ve ergenlik öncesi dönemi: Yenidoğan döneminde anneden geçen hormonlarla fizyolojik kistler görülebilir. Bunlar takip edilerek küçülüp, küçülmedikleri kontrol edilir. Büyüme varsa tedavi edilirler. Bunların dışındaki kistler genellikle tümoral kistlerdir.

2- Doğurganlık dönemi (15-50 yaş): Bu dönemdeki kistlerin 100 tanesinden 95’i fizyolojik kistlerdir. Izlemek veya doğum kontrol hapı kullanılarak küçülüp kayboldukları saptanır. Küçülme olmazsa veya aşağıda belirtilen tümoral kist yapısına ait belirtiler varsa uygun yöntemle tedavi edilmeleri gerekir.

3- Menopoz dönemi (50-55 yaş sonrası): Menopoza giren kadınlarda artık yumurtalıklar çalışmayacağı için bu dönemde görülen kistler genellikle tümoraldir. Mutlaka ayırıcı tanı yöntemleri yapılmalıdır. Yumurtalık kanser sıklığı yaşla birlikte artar, ortalama yaş 50-59 dur ve insidans 75 yaşında pik yapar.

 

Yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısında güvenilir tanı yöntemlerine ihtiyaç vardır Hastaların geçmişe ait bilgileri, jinekolojik muayene, tümör belirteçleri, transvaginal ultrason ile değerlendirme ve transvaginal renkli Doppler ile incelenir .Bu amaçla günümüzde en sık kullanılan metodlar transvaginal ultrasonografi, tümör belirteçleri ve renkli Doppler ultrasonografidir.

Tüm bu incelemeler sonucu tümoral kist olduğuna karar verilen hastalarda tedavi yöntemi uygun cerrahi girişim ile tedavi etmektir. Inceleme sonucu iyi huylu olduğuna karar verilen hastalarada son yıllarda hızla gelişen laparoskopik yöntemle ameliyat edilirler. Kansız-bıçaksız ameliyat olarak bilinen laparoskopi, son yıllarda pekçok jinekolojik hastalığın cerrahi tedavisinde tercih edilen  bir yöntemdir. Açık karın ameliyatı ile kıyaslandığında, teşhis ve tedavinin aynı anda yapılması, hastanede yatış süresinin kısalması, ameliyat sonrası komplikasyonların azalması (yara eneksiyonu v.d.), kozmetik avantajlar  ve düşük maliyet bu yöntemi çok kullanılır hale getirmiştir. Kötü huylu olduğu düşünülen veya saptanan kistler ise uygun merkezlerde ameliyat edilirler.